Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
2025 yılı sosyal medya platformları açısından yalnızca “beğenme sayı yarışının” bittiği değil, kullanıcı geri bildirimlerinin daha anlamlı ve daha filtrelenmiş bir yapıya evrildiği bir dönem olarak ilerliyor. Bu kapsamda Bluesky’nin test etmeye başladığı yeni “beğenmeme” özelliği şu an büyük teknolojik tartışmaların merkezinde. Çünkü bu yeni sinyal yalnızca bir tepki değil, platformun gelecekte kullanıcı deneyimini nasıl şekillendireceğine dair önemli bir veri setini işaret ediyor.
Bu yazıda hem sistemin neden önemli olduğunu, neden şimdi gündeme geldiğini, kullanıcı davranışlarını nasıl değiştirebileceğini, hem de algoritmaların bu sinyali nasıl okuyabileceğini detaylı bakış, deneyim ve uzmanlık odağında aktarıyorum.
Son yıllarda sosyal medya platformlarının genel yönelimi “etkileşimi artırmak” odaklıydı. Fakat 2025 itibariyle artık temel trend değişti. Sosyal ağlarda artan bilgi yoğunluğu, kullanıcıların bilgi kirliliği algısı ve platformların güven problemi sebebiyle anlamlı etkileşim metriği daha önemli hale geldi.
Bluesky burada alışılmış “sayı artırma” odaklı engagement yaklaşımından çıkıp sosyal platformdaki içerik akışının daha rafine, daha kaliteli ve daha güvenli bir zeminde ilerlemesini amaçlıyor.
Benim gözlemim şu: Bu hamle ilk bakışta çok basit görünse de aslında sosyal ağ dinamikleri içinde stratejik bir kırılma. Çünkü sosyal medya algoritmaları ilk defa kullanıcıların sadece neyi sevdiğini değil, neyi istemediğini de metriksel olarak ayırt edebilecek.
Bence değiştirecek. Çünkü insanların “sessizce görmezden gelme” alışkanlığı sosyal platformlarda çok uzun süredir vardı. Şimdi bu sessizliğin yerine ölçülebilir, anlamlandırılabilir bir sinyal geliyor.
kısacası, bu yeni buton sadece UI değişikliği değil, davranış yönlü sistemsel dönüşüm.
2025 teknoloji gündeminin en büyük kırılma noktalarından biri sessiz ve çok hızlı bir şekilde hayatımıza girdi: Meta’nın yapay zeka asistanı artık WhatsApp’ta...
Benim kendi kullanım davranışım üzerinden söyleyeyim: Çoğu zaman bir içeriği beğenmediğimde ya tamamen görmezden geliyordum ya da hiç tepki vermiyordum. Bu pasiflik aslında bilgi kirliliğini daha da büyütüyordu çünkü algoritma “sorun yok” sanıyordu.
Bluesky’nin bu yeni yaklaşımında kullanıcı olarak benim elimde daha güçlü bir net tepki olacak. Bu, bana daha kontrollü ve daha güvenli hissettiriyor. Bu sinyali veriyor olmak, feed üzerinde daha kaliteli bir akış sağlıyor hissi oluşturuyor.
Bu yüzden bu özelliğin sosyal medya iletişim biçimimizi uzun vadede değiştirebileceğini düşünüyorum.
Bu özellik herkese açık mı?
Hayır şu anda sadece test kapsamında belirli kullanıcı gruplarında aktif.
Bu buton içeriğin görünürlüğünü düşürecek mi?
Muhtemelen düşürecek. Çünkü platform bu sinyali algoritmik bir negatif geri bildirim olarak değerlendirecek.
Bu sistem kötüye kullanılabilir mi?
Evet, ancak platform bu riski minimize etmek için ek filtreler ve sistem içi güven katmanları kuracağını belirtiyor.
Bu özellik sosyal medya bağımlılığını azaltır mı?
Dolaylı olarak evet. Çünkü içerik “sadece sayı toplama” yönünden çıkar ve daha faydalı, daha amaç odaklı içerikler öne çıkabilir.
Bluesky’nin “beğenmeme” test hamlesi, sosyal medya algoritmalarının gelecekte hangi yöne evrileceğine dair çok güçlü bir sinyal. Negatif geri bildirimi metrik haline getirmek, platformların içerik filtreleme kalitesini yükseltebilir ve kullanıcıların daha sağlıklı bir dijital ortamda vakit geçirmesine katkı sağlayabilir.
2025’te sosyal medya artık sadece kitle toplama değil, bilgi kalitesi ve güven üzerine yeniden inşa ediliyor. Bluesky burada yeni dönemin ilk ciddi işaretlerinden birini atmış durumda.
Ben bu özelliği çok stratejik buluyorum. Çünkü artık sadece neyi sevdiğimiz değil, neyi sevmediğimiz de değerli bir veri. Bu veri işlenebilir oldukça sosyal ağlar daha rafine hale gelir. Bu gelişme sosyal medya kültürünün evriminde önemli bir kırılım olarak kaydedilebilir.

Yorum Yaz