Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Teknoloji meraklıları için son yıllarda mobil dünyada yaşanan değişimler oldukça heyecan verici. 2025 yılı itibarıyla mobil uygulama pazarının sadece büyümeye devam ettiği değil, aynı zamanda coğrafi ve türsel açıdan yeniden şekillendiği görülüyor. Bu yazıda, bu büyümenin altında yatan itici güçleri, farklı bölgelerdeki dinamikleri ve yazılım-uygulama meraklılarının “neler izlemeli” sorusuna dair püf noktalarını birlikte inceleyeceğiz.
Yapılan ölçümleme çalışmalarına göre 2025 yılı ilk yarısında mobil uygulama yüklemelerinde yaklaşık %11 artış, oturum sayılarında ise ~%10 artış gerçekleşti.
Bunun anlamı: Kullanıcılar hem daha fazla uygulama indiriyor hem uygulamalarda daha fazla zaman geçiriyorlar.
Ölçme kuruluşu Adjust bu verileri “Büyüme Skoru” adlı tek bir metrik üzerinden değerlendirdi. Bu skor, yüklemeler, kullanıcı başına günlük oturum sayısı, kullanıcı tutulumu gibi birden çok etkeni birleştirerek pazardaki “ölçek-verimlilik-kalite” dengesini ortaya koyuyor.
2025 için bu skorun küresel ortalaması 29,2 olarak verilmiş durumda.
İncelediğimde dikkatimi çeken: “Yüzde artış” değerleri nispeten tek başına dikkat çekici değil; asıl önemli olan bu artışın nerede ve nasıl gerçekleştiği.
APAC (Asya Pasifik) bölgesi, 45 puanlık Büyüme Skoru ile en önde yer alıyor.
Özellikle Hindistan (49 puan) ve Endonezya (43,1 puan) gibi ülkeler, hem yüksek indirme hacmi hem de düşük kullanıcı kazanım maliyetiyle dikkat çekiyor.
Bu gözlemden hareketle: Eğer bir mobil uygulama geliştirici olarak “yüksek hacimli ama düşük maliyetli” bir strateji düşünüyorsanız, APAC bölgesi potansiyel bir hedef olabilir.
LATAM (Latin Amerika) bölgesi de yükselişte; 30,5 puanla öne çıkıyor. Arjantin 34,9 puanla özellikle dikkat çekiyor.
Türkiye açısından da ilgi çekici: MENAT bölgesi içinde Türkiye 31 puan ile özellikle kullanıcı kazanımı açısından potansiyel taşıyan pazarlardan biri.
Yani büyüme sadece yükleme sayısında değil, kullanıcıdan elde edilen değer (ARPU: Average Revenue Per User) konusunda da gerçekleşiyor.
Bu veriler ışığında yazılım ve mobil uygulama geliştirme odaklı olarak şunları düşünebiliriz:
S1. Mobil uygulama pazarında en hızlı büyüyen bölge hangisi?
Cevap: 2025 verilerine göre APAC bölgesi, yaklaşık 45 puanlık Büyüme Skoru ile en hızlı büyüyen bölge olarak öne çıkıyor.
S2. Oyun dışı uygulamalar da önemli mi?
Cevap: Evet. Pazaryeri, ilan, finans ve haber uygulamaları oyun kadar olmasa da yüksek büyüme gösteriyor.
S3. Türkiye bu pazarda nerede?
Cevap: Türkiye, MENAT bölgesi içinde yaklaşık 31 puan ile büyüme açısından dikkat çeken pazarlardan biri olarak yer alıyor.
S4. Uygulama geliştirirken nelere dikkat etmeliyim?
Cevap: Kullanıcı kazanımı, tutumu, oturum sayısı gibi metrikleri baştan belirlemek; bölgesel farklılıkları dikkate almak; monetizasyon stratejisi oluşturmak önemlidir.
S5. Büyüme ortamında başarısız olma riski var mı?
Cevap: Evet. Giriş maliyetleri, rekabet yoğunluğu, kullanıcı elde tutma güçlüğü gibi nedenlerle başarılı olmayan uygulamalar da mevcut; bu yüzden stratejik yaklaşım önemli.
2025 yılı itibarıyla mobil uygulama ekosistemi sadece “yüklenme sayılarının arttığı” bir alan olmaktan çıkmış, ölçek, verimlilik ve kalite üçgeninde yeniden konumlanıyor.
Yazılımcı ve mobil uygulama geliştirici olarak benim gözlemim: Eğer doğru pazara, doğru türde ve kullanıcı deneyimini ön planda tutarak bir uygulama çıkarırsanız — büyüme potansiyeliniz yüksek. Ancak bu süreç “sadece fikirle” sınırlı değil; strateji, adaptasyon ve sürdürülebilirlik öne çıkıyor.

Yorum Yaz