Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz

Google, dijital pazarın en güçlü oyuncularından biri olarak uzun süredir Avrupa Birliği’nin dikkatini çekiyor. Ancak 2025 itibarıyla bu ilgi artık sıradan bir denetim değil; dijital rekabet yasalarının geleceğini şekillendirecek bir süreç haline gelmiş durumda. İncelediğimizde gördük ki, AB’nin özellikle Google’ın reklamcılık ve arama sonuçlarına yönelik uygulamalarından rahatsızlığı giderek belirginleşiyor.
Bu yazıda, Google’ın Avrupa Birliği radarına neden girdiğini, soruşturmanın kapsamını, kullanıcıları ve şirketleri nasıl etkileyebileceğini ve bu gelişmenin teknoloji dünyasında ne anlama geldiğini tüm detaylarıyla ele alıyorum.
AB, Dijital Piyasalar Yasası (DMA) kapsamında Google’ı “kapı bekçisi platform” olarak sınıflandırıyor. Bu da şirketin AB içinde çok daha sıkı regülasyonlara tabi olması anlamına geliyor. Özellikle arama sonuçlarında kendi servislerini öne çıkarıp çıkarmadığı, reklam gelirlerini nasıl paylaştırdığı ve kullanıcı verilerini nasıl işlediği mercek altında.
Sürecin içinde yer alan uzmanların yorumlarına baktığımda, AB’nin nihai hedefinin yalnızca Google’ı cezalandırmak değil, dijital ekonomide rekabetin sürdürülebilir olmasını sağlamak olduğunu görüyorum.
Google, global dijital reklam gelirlerinde yaklaşık %25’in üzerinde bir paya sahip. Bu oran, bazı Avrupa ülkelerinde daha da yüksek. AB, bu güç yoğunluğunun rakip platformların büyümesini zorlaştırdığını düşünüyor.
Benim gözlemim ise şu: Google Ads hâlâ küçük işletmeler için en etkili reklam kanallarından biri. Ancak artan maliyetler ve platformun kendi ekosistemini güçlendiren politikaları zaman zaman tartışma yaratıyor.
AB’nin en kritik başlıklarından biri, Google’ın kendi servislerini (Haritalar, Alışveriş, YouTube vb.) arama sonuçlarında önceliklendirdiği iddiası. Bu durum, bağımsız servislerin rekabet şansını etkileyebilir.
Google’ın reklam teknolojisi zinciri çok katmanlı:
AB, kişisel verilerin reklam optimizasyonunda ne kadar kullanıldığını daha net görmek istiyor. GDPR çerçevesinde şeffaflık şart.

Google’ın bazı servislerini yeniden yapılandırması gerekirse, rekabet ortamı genişleyebilir. Özellikle:
AB’nin hedeflerinden biri, kullanıcıların tek bir ekosisteme bağlı kalmamasını sağlamak. Bu durum, yeni servislerin Avrupa pazarına daha kolay giriş yapmasına yardımcı olabilir.
Bu noktada pek çok kullanıcı “Kısıtlama gelirse hizmetler kötüleşir mi?” diye soruyor. Benim değerlendirmem, Google’ın kalitesini düşürmek yerine, politikalarını şeffaflaştırıp hizmetlerini uyumlulaştıracağı yönünde.
Google arama sıralama algoritmalarına dair daha net bilgilendirme yapabilir. AB, en azından “sonuçların hangi kriterlere göre listelendiği” konusunda kullanıcıya bilgi sunulmasını istiyor.
Şirket, reklam ekosisteminin bazı bileşenlerini ayırarak daha adil bir pazar ortamı yaratabilir.
Kullanıcı izni, veri kullanımı ve çerez politikaları üzerinde daha sıkı bir yapı kurulabilir.
İncelediğimizde gördük ki AB’nin teknoloji devlerine yönelik adımları artık sadece yerel bir düzenleme değil, küresel trendi belirleyen bir sürece dönüşmüş durumda. Google’ın bu süreçten yara almadan değil, ama güçlenerek çıkabileceğini düşünüyorum. Çünkü şirketin en büyük gücü, uyum sağlama ve yenilikçi çözümler geliştirme kapasitesi.
Ayrıca bu denetimlerin kullanıcı lehine sonuçlanma ihtimali oldukça yüksek. Daha şeffaf veri yönetimi ve daha adil rekabet ortamı teknolojiyi herkes için erişilebilir kılabilir.
Dev Güncellemenin Tüm Detayları Windows 11, özellikle oyuncuların uzun süredir talep ettiği performans iyileştirmelerini nihayet geniş kapsamlı bir güncellemeyle sunmaya hazırlanıyor. İncelediğimizde...
Bu tablo, düzenlemelerin hem ekonomik hem yapısal etkilerinin ciddi boyutta olduğunu gösteriyor.
Bu soruşturma Google’ın hizmetlerini kapatır mı?
Hayır, amaç kapatma değil; düzenleme ve denetim.
Google’a ceza gelebilir mi?
Evet, AB geçmişte defalarca ağır cezalar uyguladı. Bu süreçte yeni bir ceza ihtimali bulunuyor.
Kullanıcılar için olumsuz bir durum olur mu?
Kısa vadede küçük değişiklikler olabilir; uzun vadede kullanıcı yararına düzenlemeler bekleniyor.
Reklam verenler nasıl etkilenecek?
Reklam teknolojileri daha şeffaf hale gelebilir, rekabet artabilir.
Google’ın AB denetim süreci, yalnızca bir şirketin incelenmesi değil, dijital dünya standartlarının yeniden yazılması anlamına geliyor. Bu süreç hem rekabeti artıracak hem de kullanıcı haklarını daha güçlü bir zemine oturtacak. Teknoloji ekosistemini yakından takip eden biri olarak, bu değişimin kaçınılmaz olduğunu ve uzun vadede olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyorum.
Dilersen sıradaki haberi de bu formatta oluşturabilirim.

Yorum Yaz