Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz

Türkiye’nin en büyük derbilerinden biri olan Fenerbahçe – Galatasaray karşılaşmaları her zaman heyecan doludur. Ancak bu yılki derbi, sadece futbol tutkunları için değil; teknoloji meraklıları için de unutulmaz bir anı olarak kayıtlara geçti.
Çünkü sahada yalnızca oyuncular değil, spor yayıncılığının geleceğini şekillendiren dev bir teknoloji sistemi vardı.
Bu yazıda, derbide kullanılan yeni teknolojinin detaylarını inceliyor, sahadaki etkilerini aktarıyor ve bu sistemin Türk futboluna neler kazandıracağını derinlemesine ele alıyorum.
Türkiye’de futbol yayıncılığı son yıllarda büyük bir dönüşüm içinde. Avrupa’daki örneklerle kıyaslandığında, hem görüntü kalitesi hem analiz araçları açısından daha yenilikçi çözümlere ihtiyaç olduğu sık sık dile getiriliyor.
Bu derbide devreye alınan teknoloji, yayıncılık açısından üç temel hedefe hizmet etti:
İncelediğim teknik açıklamalara göre bu sistem, aslında Avrupa’daki bazı liglerde kullanılan “çok eksenli takip teknolojisi”nin Türkiye’deki ilk kapsamlı uygulaması sayılıyor.
Sahanın etrafına yerleştirilen yüksek çözünürlüklü kameralar ile yapay zekâ destekli bir takip yazılımı birlikte çalışıyor. Her oyuncu, topun hareketi ve çizgi ihlalleri anlık olarak dijital ortamda işleniyor.
Bu teknoloji sayesinde yayıncı kuruluş, sahada fiziksel olarak bulunmayan sanal kameralar oluşturabiliyor.
Örneğin:
Derbi sırasında izlediğim tekrar görüntülerinde bu teknolojinin özellikle ofsayt pozisyonlarında ne kadar netlik kattığını fark ettim.

Teknoloji yalnızca görüntü kalitesini artırmadı; aynı zamanda izleyicinin oyunu anlamasını kolaylaştırdı.
Bir teknoloji meraklısı olarak özellikle dinamik ofsayt çizgilerinin saniyeden kısa sürede ekrana gelmesi beni etkiledi. Normalde uzun süren VAR değerlendirmelerinin görsel tarafı hızlanmış gibi hissettirdi.
Her teknolojide olduğu gibi burada da bazı olası sorunlar mevcut:
Bunlar büyük sorunlar değil ancak yayının tamamen otomatik yapılması konusunda bazı eleştiriler gelebilir.
Maçı canlı izlerken fark ettiğim en büyük detay, tekrar açılarının olağanüstü akıcılığı oldu.
Normalde sadece büyük turnuvalarda gördüğümüz türden dinamik kamera geçişleri Türkiye ligine çok yakışmış.
Bir pozisyonun saniyeler içinde farklı açılarla ekrana gelmesi, tam anlamıyla “gelecek geldi” hissi uyandırdı.
Bu sistem eğer standart hâline gelirse, Türk futbol yayıncılığı kesinlikle yeni bir seviyeye atlayacak.
Performansta Göze Çarpan Bir Sıçrama Taşınabilir oyun konsollarında rekabet giderek kızışırken ASUS, ROG Ally serisi için yayınladığı yeni güncelleme ile dikkatleri üzerine...
Bu teknoloji her maçta kullanılacak mı?
Henüz değil, ancak derbide başarıyla uygulanmasının ardından daha fazla maçta denenmesi bekleniyor.
Yapay zekâ hakem kararlarını mı veriyor?
Hayır. Sadece görüntüyü işleyerek hakemlere daha net veri sağlıyor.
Taraftarlar bu teknolojiye nasıl erişiyor?
Yayıncı kuruluşun artırılmış analiz içeren yayınları aracılığıyla.
Sistemin maliyeti yüksek mi?
Evet. Ancak uzun vadede hız ve doğruluk kazancı maliyeti azaltabiliyor.
Kulüpler bu verileri kullanabilecek mi?
Evet, veri analizi özellikle antrenman planlamalarında önemli rol oynayacak.
Fenerbahçe – Galatasaray derbisi, yalnızca futbolun değil teknolojinin de sahne aldığı bir karşılaşmaydı.
Kullanılan sistem, yayıncılık kalitesini artırmakla kalmadı; izleyici deneyimine doğrudan katkı sağladı.
Benim değerlendirmem:
Bu teknoloji gelecekte Türkiye liglerinin standart bir parçası hâline gelebilir.
Taraftar, hakem ve yayıncı üçlüsüne eşit fayda sağladığı için uzun ömürlü bir yatırım gibi görünüyor.

Yorum Yaz