Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Apple’ın akıllı gözlük (AR/karma gerçeklik) projesi uzun süredir konuşuluyordu. Şimdi ise Bloomberg’in Mark Gurman kaynaklı bazı sızıntılar, ikinci nesil modelin daha esnek bir yapıya sahip olabileceğini öne sürüyor.
Öne çıkan iddialara göre:
Bu yaklaşım, Apple’ın “tek modelle tek deneyim” felsefesinden bir nebze sapma olabilir; ancak kullanıcı açısından esneklik ve optimizasyon avantajı sunma potansiyeli taşıyor.
Yeni gelişmelerin ışığında, gözlüğün piyasaya çıkışıyla ilgili zaman beklentileri de yeniden şekilleniyor:
Bu takvim henüz resmi doğrulamalardan yoksun; ancak sektörde dikkatle izlenen bir rota gibi görünüyor.
Bu projede mekanik ve elektronik birçok önemli engel var:
Gözlük form faktörüne uygun, hem hafif hem yüksek çözünürlüklü AR ekranlar üretmek zor. Holografik optikler, mikro-LED ekranlar gibi teknolojiler üzerinde çalışmalar var.
Akademik alandaki “beam projection” veya “optik katman” yaklaşımları ilgi çekici. Örneğin “HoloBeam” adlı çalışma, aktif elektronik parçaları projeksiyon ünitesine taşımayı öneriyor. Böylece gözlük tarafında sadece optik bileşenler kalıyor ve tasarım inceliyor.
Her zaman sorun olacak unsur: küçük cihazda uzun pil süresi elde etmek.
Gözlüğün hem işlemci, hem sensör, hem ekran bileşenleri olacağı düşünülürse, düşük enerji tüketimi kritik. Bu nedenle Apple’ın hafif arayüz ve cihaz türüne göre sistem kullanmayı düşünmesi mantıklı bir strateji gibi duruyor.
Gözlük ile ana cihaz arasında veri iletimi, özellikle AR görüntüleme sırasında gecikmeye tahammül etmeyecek kadar kritik.
Kablolu bağlantı güvenilir olsa da pratik değil; dolayısıyla yüksek bant genişlikli kablosuz bağlantı (wi-fi 7, mmWave, özel çipler) çözümleri gerekebilir.
Gözlükte göz takibi (eye tracking) ve kullanıcının bakışına göre arayüz kontrolü önemli olacak.
Mevcut cihazlarda (örneğin Apple Vision Pro) göz takibi doğruluğu ~1° düzeyinde ölçülüyor; bu da kullanılabilirlik açısından kritik bir eşik.
Ayrıca, bu tür takip sistemlerinin gizlilik, kalibrasyon ve işlemci yükü gibi problemleri var.
Teknoloji dünyasında kullanıcıları yakından ilgilendiren bir gelişme: Apple, belirli iPhone ve MacBook modelleri için “ücretsiz onarım” kapsamında sunduğu programları artık yürürlükten kaldırdı....
Bu yaklaşımın ardında mantıklı stratejiler yer alıyor:
Avantajlar
Riskler & Zorluklar
Teknoloji meraklısı olarak uzun süredir giyilebilir teknolojileri takip ediyorum. Apple’ın ilk AR/Smart Glass modeliyle “tam donanımlı” bir sıçrama yapmayıp kademeli ilerleme tercihi, bana şöyle görünüyor:
S: Apple’ın akıllı gözlüğü ne zaman çıkacak?
Cevap: Henüz resmi bir açıklama yok. Bazı kaynaklar tanıtımın 2026’da, piyasaya çıkışın 2027’de olacağını iddia ediyor.
S: İlk modelde AR ekran olacak mı?
Cevap: İddialara göre ilk sürüm AR ekran içermeyebilir; bu özellik ikinci nesille gelebilir.
S: Gözlüğün her cihaza bağımlı olması mı planlanıyor?
Cevap: Niyet, başta destekli cihazlarla çalışmak olabilir; ama nihai hedef bağımsız çalışma olabilir.
S: Diğer üreticilerle rekabet nasıl olur?
Cevap: Meta, Google gibi firmalar AR/Gözlük çözümlerinde aktif. Apple’ın güçlü ekosistemi avantaj sunabilir, ama bileşen, yazılım ve kullanıcı deneyimiyle fark yaratması gerekecek.
Apple’ın akıllı gözlük projesi hâlâ gizemli ama sızıntılar daha somut bir vizyon çiziyor: cihazın bağlandığı cihaza göre davranış değiştirebilmesi. Bu strateji; performansı koruma, enerji verimliliği sağlama ve başlangıçta teknik riskleri minimize etme anlamında mantıklı görünüyor.
Yine de hâlâ kesin olan şey çok az. Teknoloji çözümleri, üretim maliyetleri, kullanıcı kabulü gibi birçok etken devreye girecek. Bu alanda “erken adım” atmak isteyen biri olarak, Apple’ın hem cesur hem dikkatli ilerlediğini söyleyebilirim.
Yorum Yaz